5 Mart 2012 Pazartesi

PANDORANIN KUTUSU

belki ben de anlatamadım bütün bütüne kendimi öfkem vardı doğru ama bununla  beni suçlayamazsın. hissettiğim arkadaş sadakatinin yerine ihanet oturduğunda olumlu bakamıyor insan. yani dur adam gibi konuşayım diyemiyor. yıllardır içine yığdığın ve "ya ayıptır yüzüne vurmayayım" dediğim, başkasına senin ayıbını örttüğüm- den gelince... insan beklemiyor hani. "nasıl olur" diyorsun halbuki tüm bu sözleri ben sana sarf etmeliydim ve oysaki ben o bir fincan kahvenin hatırına "dostuluk bazen yutmaktır olanları" dediğim için görmezden gelirken, nasılda kolaycacık söyleyiverdin. kocaman deliklerin ve bir türlü kapatamadığın yamaların varken ve maalesef herkes her şeyin farkındayken bir ben biliyorum seni sanırken meğer herkes bana nasıl da şaşıp duruyormuş benim körlüğüme. seni susan asil olarak mı hatırlayacağını yahut hatırlanacağını sanıyorsun. beğenmediğin insanlara nasıl da muhtaç  yaşıyorsun. ben değilim inan çünkü ben herkesi iyisiyle kötüsüyle kabullenebilen bir insanım kaldı ki seni kabullendim dimi.sen kendine sor... deveye sormuşlar boyunun niye eğri... ama sende haklısın dimi? neren doğru ki...

a.okul


Hiç yorum yok: