5 Ocak 2014 Pazar

ADAM

çemberin ya içindesindir ya dışında. bu yaşamak ve ölmek gibi bi durum. yaşamak yahut yaşamamak gibi içinde bir umut zerresi olanından değil. kelime oyunlarıyla kendine pay biçmekte değil. seçimler bazen keskin bir bıçak gibi yani "tam üstünde durayım bi zahmet" diyemezsin.
gri mesela pek dönek geliyor bana. yani ne beyazı üzeyim ne siyahtan vazgeçeyim. çok kalleşçe. iki yüzlülük bence. insan dik durmalı. inandıklarının arkasında çelik gibi olmalı. neysen o sundur. yani "benim ne olduğumu bilmesinler" ayağı ne ya.  ben 41 yıllık kadınım böyle kıvırma yapmadım valla. yeri geldi gebersem kuyruğu indirmedim aşağı. ortalıkta adamım diye gezenden yeri geldi daha adam oldum. sevdimse söyledim. sevmediğimi de söyledim. sevdiğimi de sevmediğimi de söylediklerim bilir kendilerini. ben kimseyi arkasından vurmadım vurmamda. iki kelam ediyorum diye kefilde olmam kimseye. lakin çıkmışsa ağzımdan "yanındayım..." sözü, hep ordayımdır kırılana ihanete uğrayana kadar. ha bu arda bahsettiğim aşk meşk davalarıda değildir. ben adam olmaktan bahsediyorum. hani şu son zamanlarda az bulunanlarından...