12 Haziran 2013 Çarşamba

KIRIK



Hani bir ahenk vardır dilinizin ucunda belleğinizin taaa derinliklerinde.
Ama bu bir şarkı falan değildir tanıdık bir şiirde değil. 
Ama içinde akıp gider. 
Bir gün uyanırsın için akmaya başlamış 
Sonra bunu yemekten sonra… 
Dinlenirken fark edersin… 
Sonra akşamüzeri yatağa gidecekken… 
Aslında daha çok kendi kendinle kaldığında. 
Ya biraz da tok olduğunda :)
Dahası bedenin doyduğunda fark edersin 
Yüreğinin açlığını
Ciğercinin kapısındaki kedi iniltisi gibidir. 
Bir ses gelir… 
Bir akış… 
Yüreğinden tüm ruhuna salınan. 
Ve eğer fark edersen hemencecik geçersin klavyenin başına yahut bir kalem kâğıt alıverirsin başlarsın döktürmeye. 

Peki, şimdi nedir bu içimdeki akışın nedeni. 
Söylesene yüreğim ne kaynamakta içinde. 
Bir küçük hüzün mü yoksa bir küçük sevinç mi bu güzel yaz mevsimine dair. 
Bilemedim ama. 
Tıpkı kırık ağrısı gibi nüksetti yine bu havalarda… 
Sancıyor… 
...
Kırık… 
!...
Bilemedim nerem kırık… 
?...
Yüreğim (söylesene neren) kırık…


4 Haziran 2013 Salı

doğduğumdan beri anneyim sanırım:)



Küçük bir kızdım. Dahası 17 falan ve ablamın küçük bir kızı dünyaya geldi. O kadar çok sevinmiştim ki. Ve o büyüyene kadar o kadar çok sevdim ki. Bazen ablamı kıskanırdım onun annesi diye. Bu fesatça bir kıskançlık değildi bir çocuğa sahip olmak o çocuğun bana anne demesini öyle çok isterdim ki. Bu özlem gariptir bende hep vardı. Yani ben aklım kesti keseli kendimi fark ettiğim andan itibaren vardı. Yıllar sonra kızım dünyaya geldi ve beni anne yaptı. Bu mantık beni hep çok gururlandırdı. Ben aslında doğuştan anne olarak yaratılmış birisiydim. Arkadaşlarıma dahi bilinçsizce anne gibi davranırdım ve aslında sanırım hala davranıyorum. Sevmek korumak kollamak hatta hizmet etmek bunlar için hiç gocunmadım. Sevdiklerime kocaman sevgimi vermeyi hiç çok görmedim. Ve gördüm ki aslında sevdikçe yüreğim büyüdü sanki yüreğim bir Konya ovası oldu alabildiğine.
Şimdi öğrencilerim bazen anne diyor. Birkaç tanesi annecim:) hoşuma gitmiyor değil. Çünkü ben onları evlatlarım gibi görüyorum. Ama öyle. Bunu engelleyemiyorum. Ben gerçekten çok seviyorum onları. Bir insan sürekli rol yapabilir mi ya. Hayır. Mümkün değil. Ben onlara seni seviyorum derken cidden öyle hissediyorum. Ama bence bunda bir sorun yok. 17 yıllık öğretmenim. O kadar güzel karşılığını alıyorum ki. Bunu yapmayan öğrencisine hayt huyt bağırıp trip atarak saygı göreceğini sanan zavallılara acıyorum. Bu keyifli paylaşımdan yoksun oldukları için.
Kuzularım iyi ki ben öğretmen olmuşum ve sizler iyi ki benim hayatımın bir parçasısınız:)