1 Nisan 2012 Pazar

biri gecenin bi yarısı bi yalan uydurur ertesi gün bu bir fenomen olur


    Su akar yolunu bulur. Tek gerçekte budur. Ama istediğin yalansa süslü püslü, Her gün bir yenisini uydur. Kimse yadırgamaz çünkü insanların her gün yaptığı budur. Hayata anlam katmaktan bahsederler ve kattıkları tek şey anlamsız faaliyetler. Düşünmekten aciz beyinler çalıntı fikirlerle saltanat sürerler. biri gecenin bi yarısı bi yalan uydurur ertesi gün bu bir fenomen olur. Gerçek dururken kabak gibi ortada her gün yeni bir yalana sığınır. Ve bilir aslında insanoğlu her şeyi. Ama gerçek kaldırılamayacak kadar ağır olur. Hele yüklemişse omzuna yalanlardan bir felsefe taşıması daha zor olur. Her biri bir çirkinliğini kapatacak bir kapatıcı arar. Kimi ahlaksızlığına kimi hırsızlığına. Flörtün adı kankalık, aldatmanın adı sosyal arkadaşlık, kabalığın adı dobralık olmuşsa çokta zorlanmaz böylesi insanlar çirkeflerini kapatacak bir tonu bulmakta. Gerçek ateş topu gibidir. Kolay değildir elde tutmak bakmak ve inanmak, inanmak ve öylesine yaşamak. Kolay değildir yaşamın şaşasından vazgeçmek. Her babayiğidinde harcı değildir hani. 
 

    Gerçek mi ne? Senin hiç kimseden bir farkının olmadığı, tamamen sıradan ve basit olduğun. Sana sunulmuş tüm nimetleri nefsinle içine edecek kadar aciz olduğun. Arkadaş olmadığın, dost aramadığın, eş olamadığın, sadık kalmadığın; hangi durumda mı? Arkadaşınla çıkarların çatıştığında, eşin istediğin gibi davranmadığında, ihanet süslü karakterinin en zayıf dalında. 



    Gerçek... Doğru yaşa... hiç bir şeyi gereğinden çok sevme ve bağlanma... Gördüğün ve yaşadığın her şeyi unut... Anılara takılma... Kimseyi kınama... Çok konuşma... Yanlışa doğru deme... Hayat çok kısa ve bu topraklar çok cömert... GÖMÜLDÜĞÜN ANDAN İTİBAREN TÜM SİSTEMLER SENİ UNUTMAYA MODLANIR. Fazla takılma :))


a.okul







Hiç yorum yok: