4 Mart 2013 Pazartesi

"KİMSİN ?" DİYE SORARSANIZ; DAĞA AYKIRI AKAN NEHİR GELİYOR AKLIMA...



niye mi bu resim varsın onuda siz bulun:)

İnsan çoğu kez kendi olmak ister. 
İçinden geldiği gibi, insan gibi, yaradılışındaki o samimiyetle içten ve sıcacık. 
Sevmek ve güvenmek ister, elindekini paylaşmak paylaştıkça çoğalmak ister… 
Sevgisini dolaysız söylemek yüreğinden geçen ırmakların berraklığından, bereketinden bahsetmek ister… 
Eliyle değil, bazen gözleriyle bazen yüreğiyle dokunmak ister…
Dolambaçlı cümleler değil birkaç kelimeyle tüm yüreğini açmak ister… 
Arkadaşım dostum demek ister, ağzını doldura doldura… 
Yarattığı tüm silahları bırakmak, kalkanını indirmek ve hatta iki gözünü kapatmak ister güven içinde… 
Hatta insan bazen karşısındakini kendisi gibi bilmek ister… 
Ama işte… 
ama ne kötü bir kelime değil mi… 
anlatılana ne kadar kontrast… 
Tüm güzel cümlelerin ardına saklanmış sinsi, kalleş bir tanıdık gibi, hepi topu üç harfle neler değiştirir değil mi. 
Ama… 
Niçin gerçekler böyle olmaz. 
Sen her gün bir savaş alanına inmiş bir cengâver edasıyla yaşamındakileri tek tek niçin sorgularsın. Niçin indirmez karşındaki kalkanını ve niçin bitmez insanoğlunun bu hırsı bu hevesi… 
Ortada taht bile yokken bu kavga niçin bilemezsin. Biri ceketinin sırtından tutmuş atıvermiş seni bir oyunun içine, kaldı ki sen finaldeki prensesi bile öpmek istemezken geçiverirsin tüm tehlikeli yollardan. İnsanoğlu neyi kazandığını ve nelerden vazgeçtiğini bilmeden oynar ha oynar bu oyunu. 

Sorarlar ki ele avuca gelir misin? 
Bilmem ki gelir miyim? 
Var mıdır ruhumda o itaatkârlık. 
Kabullenebilir miyim kendim dışındaki bir otoriteyi. 
Nasıl olur da kendimden çok güvenirim ki insanlara… 
Yoktur benim mizacımda evcillik. 
Evcimenimdir elbette ama bu terbiyemden değildir sevdiğimdendir.
Pavlov mu ki sahibim, bileyim zilin sesini koşayım hemen. 
Gelmem ele avuca ben, hem nerde görülmüş bir dev sığıversin bir ölümlünün eline. 
Ama devde olsam büyük değilim kimseden, ağaç misali kıymetli değilim köküm kadar. 
Ben kendime münhasır bir şahsiyetim işte. Bildiğim budur benim severim. 
Hem de çok severim. 
Nazımın dediği gibi… 
dev gibi severim. 
Dev gibi severim...



O mavi gözlü bir devdi,
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
              bahçesinde ebruliii
                      hanımeli 
                                    açan bir ev.

Bir dev gibi seviyordu dev,
Ve elleri öyle büyük işler için 
                     hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
                       çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
                      hanımeli
                              açan evin.

O mavi gözlü bir devdi,
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
           yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda 
          bahçesinde ebruliiii
                  hanımeli
                      açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
Dev gibi sevgilere mezar bile olamaz: 
bahçesinde ebruliii
                             hanımeli 
                                       açan ev...
nazım hikmet  

Hiç yorum yok: