niye mi bu resim varsın onuda siz bulun:) |
İnsan çoğu kez kendi olmak ister.
İçinden geldiği gibi,
insan gibi, yaradılışındaki o samimiyetle içten ve sıcacık.
Sevmek ve güvenmek
ister, elindekini paylaşmak paylaştıkça çoğalmak ister…
Sevgisini dolaysız
söylemek yüreğinden geçen ırmakların berraklığından, bereketinden bahsetmek ister…
Eliyle değil, bazen gözleriyle bazen yüreğiyle dokunmak ister…
Dolambaçlı
cümleler değil birkaç kelimeyle tüm yüreğini açmak ister…
Arkadaşım dostum
demek ister, ağzını doldura doldura…
Yarattığı tüm silahları bırakmak,
kalkanını indirmek ve hatta iki gözünü kapatmak ister güven içinde…
Hatta insan
bazen karşısındakini kendisi gibi bilmek ister…
Ama işte…
ama ne kötü bir
kelime değil mi…
anlatılana ne kadar kontrast…
Tüm güzel cümlelerin ardına
saklanmış sinsi, kalleş bir tanıdık gibi, hepi topu üç harfle neler değiştirir
değil mi.
Ama…
Niçin gerçekler böyle olmaz.
Sen her gün bir savaş alanına inmiş
bir cengâver edasıyla yaşamındakileri tek tek niçin sorgularsın. Niçin indirmez
karşındaki kalkanını ve niçin bitmez insanoğlunun bu hırsı bu hevesi…
Ortada
taht bile yokken bu kavga niçin bilemezsin. Biri ceketinin sırtından tutmuş
atıvermiş seni bir oyunun içine, kaldı ki sen finaldeki prensesi bile öpmek
istemezken geçiverirsin tüm tehlikeli yollardan. İnsanoğlu neyi kazandığını ve
nelerden vazgeçtiğini bilmeden oynar ha oynar bu oyunu.
Sorarlar ki ele avuca
gelir misin?
Bilmem ki gelir miyim?
Var mıdır ruhumda o itaatkârlık.
Kabullenebilir
miyim kendim dışındaki bir otoriteyi.
Nasıl olur da kendimden çok güvenirim ki
insanlara…
Yoktur benim mizacımda evcillik.
Evcimenimdir elbette ama bu
terbiyemden değildir sevdiğimdendir.
Pavlov mu ki sahibim, bileyim zilin sesini
koşayım hemen.
Gelmem ele avuca ben, hem nerde görülmüş bir dev sığıversin bir
ölümlünün eline.
Ama devde olsam büyük değilim kimseden, ağaç misali kıymetli
değilim köküm kadar.
Ben kendime münhasır bir şahsiyetim işte. Bildiğim budur
benim severim.
Hem de çok severim.
Nazımın dediği gibi…
dev gibi severim.
Dev gibi severim...
O mavi gözlü bir devdi,
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev,
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.
O mavi gözlü bir devdi,
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
Dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan ev...
nazım hikmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder