Eserin Adı: Adem'in Yaratılışı
Yapım tarihi: 1511
Tekniği: Fresk
Bulunduğu Yer: Cappella Sistina / Roma - İtalya
Michelangelo resim sanatına kıyısından köşesinden yakın olan
herkesin hakkında az çok bir şeyler söyleyebildiği dünya sanat tarihine adını
yazdırmış, kendisine hayran bırakan bir sanatçı. Hani büyük alışveriş
merkezlerinin bir köşesinde küçük röprodüksiyonlarının satıldığı bölümlerde
karşılaşma olasılığınız olan bir resim. İki erkek elinin birbirine dokunacağı
anın resmedildiği, aynı zamanda nokia nın da bu resimden feyz alarak yıllardır
reklamların da kullandığı o an. Konu enteresandır ama bulunduğu yer ve ortaya
çıkma süreci de en az bu resim kadar enteresandır. Bulunduğu yer Sistine
şapheli daha ihtişamlı daha gösterişlidir. Hani anımsatmak isterim melekler ve
şeytanlar filminde de bu şapelin yıkışılışı izlemiş olmalısınız.
aşağıdaki yazıları okurken bir yandanda sistine şapheline bir sanal gezi yapabilirsiniz. çok etkileneceğinizden eminim.
Adem'in Yaratılışı
Adem’in yaratılışı, sistine şapeli’nin tavanındaki ünlü bir
fresktir. Michelangelo tarafından 1511 dolaylarında yapılmıştır. Fresk
hristiyanlıkta incil’in Yaratılış bölümünde, Tanrı baba’nın ilk insan Adem’e
hayat üflemesi konusunu betimler. Bu betim bugün dünyanın en ünlü
betimlemelerinden birisidir ve modern kültüre farklı biçimlerde yansımıştır.
Freskte yer alan Tanrı ve Adem’in ellerini içeren detayda freskin en ünlü
kısımlarındandır.
Tanrı’nın yüzü olarak Michelangelo’nun kendi yüzünü çizdiği
düşünülmektedir.
Bir diğer görüşe göre reform ve rönesanstan sonra insanın
tanrıya yabancılaşması resmedilmiştir.
Tam adı Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni.
Michelangelo, 6
Mart 1475'te Arezzo yakınlarında Caprese’de doğar. Ailesi, o daha bir aylıkken
Floransa’ya taşınır. Annesi, kendisi altı yaşındayken ölen Michelangelo, 13
yaşına geldiğinde Floransa’da fresk ressamı Domenico Ghirlandaio’nun yanına
öğrenci olarak verilir. Bertoldo di Giovanni’nin zamanında, Lorenzo de' Medici
ile tanışır. Michelangelo, heykeltıraştaki rüştünü kanıtladığı ilk ve en ünlü
eseri olan çocuk kral Davud’un heykelini yaptığında henüz 26 yaşındadır. Beş
buçuk metrelik bir mermer kütleden çıkaracağı eser için genç dâhi, mermer
bloğun yanına bir baraka inşa ederek, yardımcısız bir şekilde, çoğu zaman
geceli gündüzlü çalışarak Rönesans sanatının harikalarından biri olarak kabul
edilen David’i yapar.
1505 yılında Papa
II. Julius tarafından kendisine, en önemli başarılarından biri olacak
Vatikan’ın yanındaki Sistine Şapeli’nin tavan resimlerinin yapılması işi
verilir. 3 yıl sonra başlayacağı bu görevi sanatçı, 520 metrekarelik bir alanda
yaklaşık dört yıllık bir çalışmanın ürünü olarak bitirir. Ortasının da, “Âdemin
Yaratılışı” ismindeki sahne batı resim sanatının en canlı tasvirlerinden biri
kabul edilir.
1519 yılında
Cosimo de' Medici’nin soyunun son temsilcisi Lorenzo de' Medici’nin ölmesiyle
Michelangelo, onla birlikte genç yaşta ölen Nemours Dükü Giuliano’nun
mezarlarının konulduğu kiliseye iki ünlünün heykelini yapar. 1534’te Papa III.
Paul’un heykeltraşı ve mimarı yapılan Michelangelo’ya Sistine Kilisesi’nin
sunak duvarına bir ‘Kıyamet Günü’ tasviri yapmasını ister. Meryem’in Göğe
Yükselişi, İsa’nın Vaftizi ve Musa’nın Hükmü’nün anlatıldığı freskler süsler bu
duvarı.
Kıyamet Günü
tablosuna başından beri muhalefet eden yeni Papa IV. Paul ise, tablodaki
imgelerin fazlaca müstehcen göründüğünü belirterek Michelangelo’dan tabloyu
biraz daha ‘düzgün’ hale getirmesini isteyince, ustanın cevabı şu olur:
“Papa’ya söyleyin, bu küçük bir mesele ve kolaylıkla uygun hale getirilebilir.
Önce kendisi yaşadığımız bu dünyayı uygun ve yaşanılır bir hale getirsin, sonra
da bu tablo da aynı uygunluğa girecektir.”
Döneminde kendisiyle boş ölçüşebilecek Rafael ve Leonardo Da Vinci vardır.
Aralarındaki rekabet şöyle bir öyküyle anlatılır, sanatçının rakiplerinden
Rafael ve Bramante, işbirliği yaparak Michelangelo’ya Sistine Kilisesinin işini
verdirmeye çalışırlar. Böylelikle, kendini ressamdan çok bir heykeltıraş olarak
kabul eden Michelangelo, bu işi kabul etmeyerek Papanın gözünden düşecektir.
Hayatının son
dönemini Roma’daki Aziz Peter Kilisesi’nin mimarı olarak geçiren Michelangelo
89 yaşında ölür. Rönesans sanatına benzersiz bir etkide bulunan Michelangelo,
klasik sanat tekniklerini öğrenmesinin yanı sıra asıl olarak, insan formunu her
açıdan tasvir edebilmek için kadavralar üzerinde çalışıp, Yunan ve Roma
sanatından devraldığı idealleştirilmiş insan tasarımlarını ulaştığı gerçekçilik
boyutunu yakalamaya çalışır. Batı resminin babası olarak bilinen Giotto’nun
resmindeki doğallık ve gerçekçilik ile 15. yüzyıl başında tam olarak
anlaşılabilen derinlikte perspektif olgusunu geliştirip kendi tarzına temel
yapan Michelangelo onlarca heykel, freske imza atıp Roma’nın yeniden inşa ve
düzenlenmesinde de önemli görevler almıştır.Onu idolü olarak seçen bir çok kişi
var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder