16 Mart 2012 Cuma

MICHELANGELO - Adem'in Yaratılışı


Eserin Adı: Adem'in Yaratılışı
Yapım tarihi: 1511
Tekniği: Fresk
Bulunduğu Yer: Cappella Sistina / Roma - İtalya

Michelangelo resim sanatına kıyısından köşesinden yakın olan herkesin hakkında az çok bir şeyler söyleyebildiği dünya sanat tarihine adını yazdırmış, kendisine hayran bırakan bir sanatçı. Hani büyük alışveriş merkezlerinin bir köşesinde küçük röprodüksiyonlarının satıldığı bölümlerde karşılaşma olasılığınız olan bir resim. İki erkek elinin birbirine dokunacağı anın resmedildiği, aynı zamanda nokia nın da bu resimden feyz alarak yıllardır reklamların da kullandığı o an. Konu enteresandır ama bulunduğu yer ve ortaya çıkma süreci de en az bu resim kadar enteresandır. Bulunduğu yer Sistine şapheli daha ihtişamlı daha gösterişlidir. Hani anımsatmak isterim melekler ve şeytanlar filminde de bu şapelin yıkışılışı izlemiş olmalısınız.
aşağıdaki yazıları okurken bir yandanda sistine şapheline bir sanal gezi yapabilirsiniz. çok etkileneceğinizden eminim.



Adem'in Yaratılışı

Adem’in yaratılışı, sistine şapeli’nin tavanındaki ünlü bir fresktir. Michelangelo tarafından 1511 dolaylarında yapılmıştır. Fresk hristiyanlıkta incil’in Yaratılış bölümünde, Tanrı baba’nın ilk insan Adem’e hayat üflemesi konusunu betimler. Bu betim bugün dünyanın en ünlü betimlemelerinden birisidir ve modern kültüre farklı biçimlerde yansımıştır. Freskte yer alan Tanrı ve Adem’in ellerini içeren detayda freskin en ünlü kısımlarındandır.
Tanrı’nın yüzü olarak Michelangelo’nun kendi yüzünü çizdiği düşünülmektedir.
Bir diğer görüşe göre reform ve rönesanstan sonra insanın tanrıya yabancılaşması resmedilmiştir.  


Tam adı Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni.
    Michelangelo, 6 Mart 1475'te Arezzo yakınlarında Caprese’de doğar. Ailesi, o daha bir aylıkken Floransa’ya taşınır. Annesi, kendisi altı yaşındayken ölen Michelangelo, 13 yaşına geldiğinde Floransa’da fresk ressamı Domenico Ghirlandaio’nun yanına öğrenci olarak verilir. Bertoldo di Giovanni’nin zamanında, Lorenzo de' Medici ile tanışır. Michelangelo, heykeltıraştaki rüştünü kanıtladığı ilk ve en ünlü eseri olan çocuk kral Davud’un heykelini yaptığında henüz 26 yaşındadır. Beş buçuk metrelik bir mermer kütleden çıkaracağı eser için genç dâhi, mermer bloğun yanına bir baraka inşa ederek, yardımcısız bir şekilde, çoğu zaman geceli gündüzlü çalışarak Rönesans sanatının harikalarından biri olarak kabul edilen David’i yapar.
   1505 yılında Papa II. Julius tarafından kendisine, en önemli başarılarından biri olacak Vatikan’ın yanındaki Sistine Şapeli’nin tavan resimlerinin yapılması işi verilir. 3 yıl sonra başlayacağı bu görevi sanatçı, 520 metrekarelik bir alanda yaklaşık dört yıllık bir çalışmanın ürünü olarak bitirir. Ortasının da, “Âdemin Yaratılışı” ismindeki sahne batı resim sanatının en canlı tasvirlerinden biri kabul edilir.
     1519 yılında Cosimo de' Medici’nin soyunun son temsilcisi Lorenzo de' Medici’nin ölmesiyle Michelangelo, onla birlikte genç yaşta ölen Nemours Dükü Giuliano’nun mezarlarının konulduğu kiliseye iki ünlünün heykelini yapar. 1534’te Papa III. Paul’un heykeltraşı ve mimarı yapılan Michelangelo’ya Sistine Kilisesi’nin sunak duvarına bir ‘Kıyamet Günü’ tasviri yapmasını ister. Meryem’in Göğe Yükselişi, İsa’nın Vaftizi ve Musa’nın Hükmü’nün anlatıldığı freskler süsler bu duvarı.
     Kıyamet Günü tablosuna başından beri muhalefet eden yeni Papa IV. Paul ise, tablodaki imgelerin fazlaca müstehcen göründüğünü belirterek Michelangelo’dan tabloyu biraz daha ‘düzgün’ hale getirmesini isteyince, ustanın cevabı şu olur: “Papa’ya söyleyin, bu küçük bir mesele ve kolaylıkla uygun hale getirilebilir. Önce kendisi yaşadığımız bu dünyayı uygun ve yaşanılır bir hale getirsin, sonra da bu tablo da aynı uygunluğa girecektir.”
    Döneminde kendisiyle boş ölçüşebilecek  Rafael ve Leonardo Da Vinci vardır. Aralarındaki rekabet şöyle bir öyküyle anlatılır, sanatçının rakiplerinden Rafael ve Bramante, işbirliği yaparak Michelangelo’ya Sistine Kilisesinin işini verdirmeye çalışırlar. Böylelikle, kendini ressamdan çok bir heykeltıraş olarak kabul eden Michelangelo, bu işi kabul etmeyerek Papanın gözünden düşecektir.

   Hayatının son dönemini Roma’daki Aziz Peter Kilisesi’nin mimarı olarak geçiren Michelangelo 89 yaşında ölür. Rönesans sanatına benzersiz bir etkide bulunan Michelangelo, klasik sanat tekniklerini öğrenmesinin yanı sıra asıl olarak, insan formunu her açıdan tasvir edebilmek için kadavralar üzerinde çalışıp, Yunan ve Roma sanatından devraldığı idealleştirilmiş insan tasarımlarını ulaştığı gerçekçilik boyutunu yakalamaya çalışır. Batı resminin babası olarak bilinen Giotto’nun resmindeki doğallık ve gerçekçilik ile 15. yüzyıl başında tam olarak anlaşılabilen derinlikte perspektif olgusunu geliştirip kendi tarzına temel yapan Michelangelo onlarca heykel, freske imza atıp Roma’nın yeniden inşa ve düzenlenmesinde de önemli görevler almıştır.Onu idolü olarak seçen bir çok kişi var.





Hiç yorum yok: