Kısa yoldan da anlatılmaz ki bazı şeyler. Biliyorum bakıyorsunuz
uzun uzun sıralamışım ama bağışlayın ben öğretmenim öğrendiğinizden,
anladığınızdan emin olmam lazım. Anlamalı, açıklamalı, sonra soru sormalı,
cevapları değerlendirmeli, sınav yapmalı falan filan işte.
Her neyse… Konumuz kaza kader. Her ne kadar sıradan ve
bilindik gibi görünse de bence ennn bilinmeyen en çok tartışmaya müsait ve en
gizem dolu (gibi görünen) bir konu. Evvela dinin yaşamımız olduğunu benimsemek
lazım. Yani din hayatımızdan ayrı bir şeymiş gibi hani istersen olur istemezsen
olmaz gibi seçme şansın olan bişi değil. Yani eğer Müslümansan bu şu anlama
geliyor sen Kuranı Kerim’de yazılı olan her şeyi tartışmasız kabul ediyorsun
demektir. Sonra gelelim asıl konuya ve niçin bu konuyu bugün seçtiğime:
Bugün hayat arkadaşımla rutin sohbetimizi güzel balkonumuzda
yaparken seçimler ve kaderimizden bahsettik. Konular ordan burdan şurdan derken
sanki çok zor bir konu anlaşılması güç bir şeyi çözmüş edasında konuşup durduk.
Ama işin aslı böyle: yani kader dediğimiz şey nedir. Hani tanımı yapılır:
alnında yazılı olan ve hiçbir gücün değiştiremediği. Bu tanım yanında bi sürü
sorularla geliyor. Baştan çakılıp kalıyoruz orda – nası yani. Ben karar
vermiyor muyum? Hani verdiğimi sanıp aslında birimi beni yönetiyor. O halde
benim almadığım kararlardan dolayı niçin suçlanıyorum… - evet bu cevabı ayakta
alkışlamak istiyorum. Bu kadar basit. Tabi ki senin almadığın bir karardan
dolayı suçlanamazsın. İşte cevap bu ama neden bilmem insanlar bunu anlamakta
güçlük çekiyor. Örneklerle anlatmak istiyorum. Adamla tanışıyorsun. Tabi nerde
nası bi durumda tanıştın çok önemli. Yani adamı meyhanede tanıyıp ben 5 vakit
namaz kılarım demesine aldanacak kadar aptalsan bu senin kararındır ve aptallığının
cezasını sarhoş bir adamın kahrını çekerek ödersin. Yahut bir karış eteğiyle
file çorap giymiş bir kız sizinle konuşurken arkadaşınıza kur yapıyorsa bunun
size sadık olmayacağını da anlarsınız herhalde.. Ama inatla cazip gelen
yönleriyle alınan kararlar sonrasında adam sana tüm çirkinliklerini
uyumsuzluğunu kabalığını senin gözüne sokarken sen hala ona melekmişçesine bakıp-
yooo o aslında öyle biri değil diyorsan. Bu senin kararın… Nasıl olurda sonra –
Allah’ım bu kaderi niçin bana uygun gördün deyip sızlanıyorsun.
Biz insanlar yaşamımızda iyi gitmeyen her şeyi kadere iyi
kararları da seçimlerimiz demeyi iyi biliyoruz. – bu çocuk beni çok üzüyor. Hiç
sözümü dinlemiyor. Hâlbuki ben öyle bir çocuk değildim. Annemi hiç üzmezdim. Bu
beni niçin üzüyor. Diyen birine öfkeleniyorum. –acaba sen annenin sana yaptığı
anneliği çocuğuna yapmıyor olabilir misin? Saldım çayıra Mevla’m kayıra çocuk
büyüt sonra – bu çocuk benim kaderim. Allah beni böyle sınav ediyor de. Hayır, sen
yaptın.
Her şeyi kadere nasılda atıveriyoruz. Sen yolda giderken ki
araban 250 yapabilecekken 90 la gidiyorsan emniyet kemerin takılıysa kurallara
uyuyorsan ama karşına şoförü sarhoş bir araba çıkarsa ve kaza yaparsan bu
kaderindir. Sen gerekli önlemleri almışsındır. Bahçede otururken tepene uçak
düşmüşse bu kaderindir. Yani işin aslı senin iraden dışında olan her şey
kaderdir. Adam evlenme teklif eder sen karar verir evlenirsin. Bu kaderin
değildir. Seçimindir. Seçtiğini yaşarsın. Nasıl bir hayat seçersen onu
yaşansın. Ben 12 yıl evvel evlendim. Bu benim seçimimdi. Nası karar aldığımı
hatırlıyorum. Bu kader falan değildi. Tek bir anda vazgeçebilirdim ki şu anda
bi kavga çıkarıp boşanabilirim. Şimdi camdan atlayıp ölebilirim. Evi terk edebilirim.
Sabaha kadar yazı yazabilirim. Gidip uyuyabilirim. Tırnaklarıma oje
sürebilirim. Yani önümdeki zamanı nasıl geçireceğim benim kararım. Benim seçimim.
(intiharla ilgili kısmı açmak isterim. Ölüm anımın belli olduğuna inanıyorum. Ama
intihar diyede bir şey var ve bu allahın bize ayarladığı zamanda değil. Yani ölüm
anı geldiğindeki sebeplerden biri intihar değil. Bu insanın kararı ve ölümden
sonrada aldığı bu kararla yaşayacaktır)
Yani ayağının altında frende gazda varken seç SEÇİYORSAN
gaza basmayı sonuçlarına katlanacaksın. Seçimler yaşamımızı belirler. İşte belki
de bu nedenle seçimlerimizden ve kararlarımızdan dolayı Allah'a karşı
sorumluyuz. Tek fark şu : ki burası beni çok etkiliyor… İnsanlık var olduğu
andan itibaren bu güne hatta dünyanın sonuna kadar olan zamanı bizi yaratanın –an-ında
bildiğini onun zaman kavramıyla bizimkinin çok farklı olduğunu ve seni sana
bıraktığı iradenle alacağın kararı bildiğini ve sonuçlarını hazırladığını bilmelisin…
owww çok ürkütücü oldu. Ama bu gerçek benim hayatımdaki çoğu şeyden daha
gerçek..
Her neyse kafanızı şişirdim belki ama yaşamınızda güzel
kararlar alın. Bir yanlıştaysanız bu sizin kaderiniz falan değil çünkü Allah
size çirkini layık görmez bunu insan oğlu kendisi görür. Hemen o kararınızdan
dönün ve ne pahasına olursa olsun doğru kararlar alarak yaşamaya çalışın. Beni anlamış
herkesi yürekten kucaklıyorum. Hepinizi çok seviyorum. Sevgiyle ve doğru
alınmış kararlarla yaşayın:)
A.OKUL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder