Küçük bir kızdım. Dahası 17 falan ve ablamın küçük bir kızı
dünyaya geldi. O kadar çok sevinmiştim ki. Ve o büyüyene kadar o kadar çok sevdim
ki. Bazen ablamı kıskanırdım onun annesi diye. Bu fesatça bir kıskançlık
değildi bir çocuğa sahip olmak o çocuğun bana anne demesini öyle çok isterdim
ki. Bu özlem gariptir bende hep vardı. Yani ben aklım kesti keseli kendimi fark
ettiğim andan itibaren vardı. Yıllar sonra kızım dünyaya geldi ve beni anne
yaptı. Bu mantık beni hep çok gururlandırdı. Ben aslında doğuştan anne olarak
yaratılmış birisiydim. Arkadaşlarıma dahi bilinçsizce anne gibi davranırdım ve
aslında sanırım hala davranıyorum. Sevmek korumak kollamak hatta hizmet etmek
bunlar için hiç gocunmadım. Sevdiklerime kocaman sevgimi vermeyi hiç çok
görmedim. Ve gördüm ki aslında sevdikçe yüreğim büyüdü sanki yüreğim bir Konya
ovası oldu alabildiğine.
Şimdi öğrencilerim bazen anne diyor. Birkaç tanesi annecim:) hoşuma gitmiyor
değil. Çünkü ben onları evlatlarım gibi görüyorum. Ama öyle. Bunu engelleyemiyorum.
Ben gerçekten çok seviyorum
onları. Bir insan sürekli rol yapabilir mi ya. Hayır. Mümkün değil. Ben onlara
seni seviyorum derken cidden öyle hissediyorum. Ama bence bunda bir sorun yok.
17 yıllık öğretmenim. O kadar güzel karşılığını alıyorum ki. Bunu yapmayan
öğrencisine hayt huyt bağırıp trip atarak saygı göreceğini sanan zavallılara
acıyorum. Bu keyifli paylaşımdan yoksun oldukları için.
Kuzularım iyi ki ben öğretmen olmuşum ve sizler iyi ki benim
hayatımın bir parçasısınız:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder