Bu gün bir başka kelime takıldı aklıma. Nerelerde nasıl
kullanırız diye düşündüm durdum ne garip dimi. Bir kelime takılı veriyor aklıma
ve ben onunla ilgili bir sürü anı bir sürü fikir toplayıp duruyorum. Durumlar birbirine
karışıyor. Bugünkü konum: kayıp.
Önce usule uygun olsun diye TDK ya göre bir izah yapalım. Yapalım
elbette de bendeki manası çook farklı tabi ki.
1. isim Kaybolma, yitme, yitim
2. Kaybedilen şey
3. sıfat Kaybolmuş olan, yitik, zayi
Kelime günümüz Türkçesinde ne kadar sıradan ve ne kadar boş.
Ben bunu hissediyorum sizde aynı şeyi hissediyor musunuz? Tanımlanırken ki
kelimelere bakar mısınız? Kaybolma…yitme…yitim…yitik…Zayi..
Siz ne anladınız bilemiyorum ama beni çok hüzünlendirdi. İşin aslı bu akşam
öyle boş boş tv izlerken bende yarattığı hüzünde tam bu kelimelerdeydi yitik ve zayi.
Nelerimizi kaybederiz
zaman içinde. Maddi manevi nelerimizi. Kayıplarımız
sadece gözden mi uzaktır yani kanepenin arkasında mıdır yoksa tamamen var olan
bir şeyin somut durumundan kurtulup soyut bir dünyaya geçişimidir. Bu bir ölüm
müdür kayıp. Yoksa yüreğimizde
yeşerttiğimiz bir filiz midir emekle özenle büyüttüğümüz bir dostluk mudur?
Sevgi midir? Yiten ve kaybolan şey. Nasılda küçücük bir
kelimenin içine sıkışmıştır. Rengi biraz sarı biraz turuncu gibi. Beş harfli bir kavram. Aşkın ölü hali sanki.
Neler yitti bu
hayatta kimleri kaybettik. Biz kimde
nasıl kaybolduk. Hiç unutmadığımız
insanların belleklerinde nasıl yittik kim
bilir. Varlığım kayba kontrast bir düşünce
hali. Bir ordasın bir burada. Bir varsın bir yok. Maddenin de bir anlamı yok. Varlığım
bir illüzyon kim bilir. Siz var diyorsanız varım yok diyorsanız yokum. Sizde öylesiniz
bi yerde. Yitik olmaya aday
insanlar. Kayıp zayi anılar ve
varlıklar. Kelimelere sıkışmış bir dünya…
Peki yiten şey
yerine ne bırakmıştır. Hani giden
gitmiştir de yıllarca bir çivi gibi içimize çaktığımız (yahut belleğimize ) o
varlık ne olmuştur. Ve biz nasıl hemencecik yerine bir şeyi
yerleştirebiliyoruz. Bir sandalye boşluğuna bir kanepe yahut bir deniz
boşluğuna bir çanta yetiyor mu. Evvelden var olan sonra yok olma durumuna
geçmiş olan şey yerini neye bırakmıştır. O ruh o psikoloji o boşluğu nasıl
doldurur. Kolay mıdır okyanuslara gereksiz ıvır zıvır bulmak. Boşluklar aks
yapmaz mı cereyanı olmaz mı bu belleğin.
Kayıp ne zavallı
ne yitik bir kelime. Ve ne çaresiz. Olan
olmuştur ve tüm iş onu onarmaya çalışacak psikolojiye kalmıştır. Nasıl bir
maneviyat o yitikliği doldurabilir.
Ayrıca yitme
kelimesi sevmediğimiz bir şeyden kurtulma hali olamaz dimi. O zaman kurtulduk
deriz. Kayıpta var bir üzüntü. Bir memnuniyetsizlik
var.
Ben bu aralar bir şey kaybettim
biliyorum. Ama hafızam iyi değil sanki. Hatırlamıyorum. Ama biliyorum rüzgârlar
esiyor yüreğimde. Bulan var mı ben bir şey kaybettim…
a.okul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder